Petrol, doğada nadir bulunan ve en değerli madenlerden birisi. Hem varlığına muhtaç olduğumuz hem de gezegenimiz için ciddi bir tehdit olan petrolün kontrol dışı bir şekilde doğaya karıştığı dünyanın en büyük petrol sızıntısını daha önce duymuş muydunuz? Bugün sizleri tarihin en büyük petrol sızıntısı ile tanıştırıyoruz: Deepwater Horizon.
Binlerce yıldır dünyamızda pek çok işgal ve sömürgeye şahit olduk. Bu işgallerin en temel sebebi, işgal edilen ülkedeki yer altı zenginlikleriydi. Petrol, uğruna savaş yapılacak kadar kıymetli bir maden. Peki ya bu kadar kıymetli bir madenin tonlarcasının kontrolsüz bir şekilde doğaya karışmış olması hakkında bir fikriniz var mı?
Belki bahsetmek istediğimiz olayı yakinen tanımıyor olabilirsiniz. Fakat 46 milyon varil petrolün göz göre göre yok (!) olduğu dünyanın en büyük petrol sondaj merkezinin havaya uçtuğu olayı bugün sizlere anlatacağız. İşte filmlere ve belgesellere konu olan Deepwater Horizon’ın hikayesi…
Dünyanın en büyük petrol sondaj platformu: Deepwater Horizon
Deepwater Horizon; Transocean şirketine ait üst düzey özelliklere sahip, çok derin deniz ve okyanuslarda bile çalışmaya müsait, dünyanın en büyük petrol sondaj platformu.
Bu devasa platform 2001 yılında Güney Koreli sanayi devi Hyundai tarafından tasarlanıp üretildi ve Transocean’a satıldı. Platform, başlarda Panama bandıralı alsa da daha sonra Marshall Adaları olarak tescil edildi.
Transocean’ın BP ile kiralık sözleşmesi
2000’li yıllarda Meksika Körfezi’nin en derin noktalarında yoğun bir petrol damarı tespit edilmişti. Dünyanın en büyük petrol şirketlerinden BP (British Petroleum), burada sondaj çalışmaları yapmak için Transocean ile 5 yıl (2008 – 2013) geçerli olmak üzere bir sözleşme imzaladı ve Meksika Körfezi’nde sondaj çalışmaları başladı.
Okyanusta dev alev topları
Deepwater Horizon, Eylül 2009’da tarihin en derin petrol kuyusu olan Macondo Kuyusu’nda çalışmaya başladı. Sondaj alanı yaklaşık olarak ABD’nin Houston şehrinin 400 km doğusunda; düşeyde 10683 metre ve 1259 metre deniz derinliğinde genişçe bir alandı.
20 Nisan 2010’da ABD yerel saati ile 21.45’te Macondo Kuyusu’nun kazı aşamasında delme işlemi yapılırken oluşan çeşitli komplikasyonlar sonucunda 73 metre kadar yüksekliğe erişen petrol ile karışık bir gaz fışkırma faciası yaşandı. Çamur, metan gazı ve petrol karışımı bu fışkırma; kısa sürede dev bir yangına dönüştü. Bu esnada Deepwater Horizon’un yangın söndürme sistemi devreye giremedi. Yangın süresince bölgede ardı ardına 7 devasa patlama yaşandı. Bölgeye o an tam bir kaos hakimdi.
Bu devasa patlamayı bölgeye giden itfaiye ekipleri “Dante’nin Cehennemi” olarak betimliyorlar. Bölgede alınan tedbirler ile hazır bekleyen helikopter sayesinde 126 personel hızlı ve güvenli bir şekilde tahliye edildi fakat ilk patlama esnasında 11 personel yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren personellerin cansız bedenleri bile halen bulunamadı.
Patlamanın ardından devam eden süreç
Patlamayla birlikte oluşan yangın 2 gün boyunca devam ederken, dev platformun tamamen batmasıyla yangın da sona erdi. Petrol sızıntısı ise 87. güne kadar devam ederken; 15 Temmuz 2010 tarihinde kapak kapatma yöntemiyle engellendi. Bazı raporlarda sızıntının devam ettiği tespit edilince Eylül 2010’da kuyu tamamen “ölü kuyu” durumuna getirildi.
Deepwater Horizon’ın verdiği maddi – manevi zararın büyüklüğü
Faciadan sonra gerçekleştirilen petrol sıyırma işlemi
Platformun sahibi Transocean, sigorta şirketinden Deepwater Horizon için toplamda 601 milyon dolar ödeme alırken; ABD Yargısı, bu kazanın doğaya verdiği zarardan ötürü BP’yi %67, Transocean’ı %30 ve Halliburton’ı %3oranında suçlu buldu. Bu kararın ardından; BP 20 milyar dolar (taksitli), Transocean 1,4 milyar dolar ve Halliburton 1,1 milyar dolar tazminat ödedi.
BP’nin 20 milyar dolarlık tarihi cezası, ABD tarihinde bir kuruma kesilmiş en büyük para cezası olarak tarih geçti. BP, bu tarihî cezayı 16 yılda taksitler halinde ödeme konusunda ABD ile anlaştı.
BP’nin iddiaları ve itiraflar
BP’nin iddialarına göre Transocean şirketi kuyuda oluşan ve 40 dakika kadar süren hidrokarbon sızıntısını tespit edemedi ve patlamaya da bu sızıntı yol açtı. BP bu sebeple kendisine kesilen yüklü tazminatı ödememek için davalar açtı fakat yargının kararı değişmedi.
Halliburton şirketi ise incelemeler esnasında gerekli delilleri imha ettiğini itiraf etti. Halliburton şirketi bu itiraf üzerine Ulusal Balık ve Vahşi Yaşam Vakfı’na 55 milyon dolar bağış yaptığını da açıkladı.
Doğaya karışan petrol miktarı ve etkileri
ABD, bu facia süresince 49 milyon varil petrolün doğaya sızdığını ve yayıldığını açıkladı. Okyanusa karışan petrol, her ne kadar özel gemilerle petrol sıyırma işlemine tabi tutulsa da 49 milyon varil petrolden sadece 800 bin petrol geri toplanabildi.
Bu acı doğa katliamından ötürü birçok deniz canlısı yaşamını yitirdi, çevredeki toprak verimini kaybetti. Hayatta kalan canlılarda hatta sonraki nesillerde bile ciddi sağlık sorunları görüldü.
Popüler kültürde Deepwater Horizon faciası
Deepwater Horizon olayı ile ilgili 2016 yılında vizyona giren “Deepwater Horizon” adlı filmi Netflix üzerinden; “Deep Water Horizon In Their Own Words” adlı belgeseli ise Amazon Prime üzerinden izleyebilirsiniz.
Peki ya sizler Deepwater Horizon felaketi hakkında neler düşünüyorsunuz? Daha önce bu felaket ile herhangi bir yerde karşılaştınız mı? Sizce Deepwater Horizon ile Çernobil’in doğaya verdiği zarar kıyaslanabilir mi? Yorumlarda belirtebilirsiniz.
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 /